Hikayem Film Oldu

19. yy boyunca bilim insanları “saniyede 16 resmin ardışık izlenmesiyle görüntünün hareketlendiği” kuralını keşfettiler. Bu keşfin ışığında sinemanın oluşumu, fotoğraf çekim teknikleri, hareketli görüntünün tarihsel arka planı, animasyon film yapımı üzerine çalışamaz mıydık? Öğrencilerimizle hareketli görüntünün felsefesini ve oluşumunu kavramak ve görmenin sürekliliği kuralının peşinden gitmek üzere yol aldık. Dönemin optik ve felsefi oyuncakları olan “zeotrop” ve “thaumatrop” gibi oyuncakları yeniden ürettik. Fotoğraf çekim tekniklerini inceleyip uygulamalı fotoğraf çekim gezileri düzenledik. Birlikte sinemanın keşfine doğru giden bu tarihsel süreçte görsel ürünlerin ortaya çıkışına tanıklık ettik. Duygu, düşünce ve zihinlerinden geçen hikayeleri önce yazıp, ardından senaryolaştıran öğrencilerimiz; bu senaryoları hareketlendirerek animasyon filmler hazırladılar. Caretta carettaların kirlilik sebebiyle denizlerde yaşadıkları sorunlardan, bir balıkçının ağından dostlarını kurtaran balıklara, kendisinden korkulan kocaman devin yardımseverliğine tanıklık ettiğimiz; dost canlısı, yardımsever, çevreye duyarlı filmler çıktı ortaya. Gösterimlerini yapıp “gezici film” olarak Beykoz’daki ilçe okullarındaki öğrencilerle buluşmasını planladılar. Çalışmalarını sunarak paylaşmanın keyfini çıkaran öğrencilerimiz, bir arada dayanışarak üreterek bir çalışma ortamı içinde olmayı da deneyimlediler.